Keraneler Sokağı ve Balkabağı Çorbası
29 Ağustos
Yorgunluk
Ve yorgunlukkkk
Her gittiğim şehirde modern müzeye gitme adeti edindim. Aferin bana. Buradaki (Stuttgart)müze binasının kek dilimi şeklinde olması ve benim müzeye aslında içindekileri değil de binanın mimarisini merak ettiğim için gitmiş olmam ayrı bi konu. Sonuç pek şahane. Adamlar göz yanılsaması yaratmak için kare kare değil de karo karo yer döşemeleri kullanmışlar. Mekanın algısını değiştiriyor.
Şu an Frankfurt’tayım
Çantayı ite kaka tren istasyonunda bulunan lockerlardan birine tıktım
Malum Türküz ya küçüğüne soktum çok para vermemek için.
Locker ların önünde küçük bir Türk kızı, yanında kendinden büyük bir çanta, tekmeleye tekmeleye çantasını dolaba sokmaya çalışıyor... Manzara bu.
Birazdan, istasyondan fazla uzaklaşmamak kaydıyla (istasyonun karşısındaki sokak keraneler sokağı... pek tekin degil ama napalım artık, elde bu var...) bir restoran beğendim, ona gidip balkabağı çorbası içeceğim. Vakit geçirmem gerekiyor. Gece 12’de de Rotterdam’a biletim var. Otobüs bileti. Bu interrail bileti hakkaten çok mantıklı ve ucuz birşeymiş. Trenler ateş pahası ama Yasemin otobüsleri keşfetti.
Sabahtan beri kimseyle konuşmadığım için (bidde-shoen, danke-shon dışında) iki çift laf etmeye hasretim.
Artık bir daha benden haber alamazsanız keraneler sokağında balkabağı çorbası içerken balkabağı oldum demektir.
Yorgunluk
Ve yorgunlukkkk
Her gittiğim şehirde modern müzeye gitme adeti edindim. Aferin bana. Buradaki (Stuttgart)müze binasının kek dilimi şeklinde olması ve benim müzeye aslında içindekileri değil de binanın mimarisini merak ettiğim için gitmiş olmam ayrı bi konu. Sonuç pek şahane. Adamlar göz yanılsaması yaratmak için kare kare değil de karo karo yer döşemeleri kullanmışlar. Mekanın algısını değiştiriyor.
Şu an Frankfurt’tayım
Çantayı ite kaka tren istasyonunda bulunan lockerlardan birine tıktım
Malum Türküz ya küçüğüne soktum çok para vermemek için.
Locker ların önünde küçük bir Türk kızı, yanında kendinden büyük bir çanta, tekmeleye tekmeleye çantasını dolaba sokmaya çalışıyor... Manzara bu.
Birazdan, istasyondan fazla uzaklaşmamak kaydıyla (istasyonun karşısındaki sokak keraneler sokağı... pek tekin degil ama napalım artık, elde bu var...) bir restoran beğendim, ona gidip balkabağı çorbası içeceğim. Vakit geçirmem gerekiyor. Gece 12’de de Rotterdam’a biletim var. Otobüs bileti. Bu interrail bileti hakkaten çok mantıklı ve ucuz birşeymiş. Trenler ateş pahası ama Yasemin otobüsleri keşfetti.
Sabahtan beri kimseyle konuşmadığım için (bidde-shoen, danke-shon dışında) iki çift laf etmeye hasretim.
Artık bir daha benden haber alamazsanız keraneler sokağında balkabağı çorbası içerken balkabağı oldum demektir.
Yorumlar