Wizard of Oz Müzikali, Leonardo di Caprio ve Kırmızı Ayakkabılar
Mavi’yle aylar öncesinden biletini aldığım ‘Wizard of
Oz’un (Oz Büyücüsü) müzikaline gittik. Hikayeyi zaten bilirsiniz. Evi fırtınada
hortuma kapılan Dorothy ve köpeği Toto başka bir diyara uçar, orada iyi cadı ve
kötü cadı vardır. Evine geri dönebilmek için Oz Büyücüsünü bulmak için yola
düşer, yolda da kalp arayan teneke adam, cesaret arayan aslan ve beyin isteyen
bir korkulukla arkadaş olur, olaylar gelişir…
1902 yılından beri müzikal olarak varlığını sürdürse de,
bir çoğumuz tabi ki 1939’da meşhur Judy Garland’ın başrolde oynadığı filmle
biliyoruz Oz Büyücüsü hikayesini. Garland’ın giydiği parlak kırmızı
ayakkabıları da (Ruby Shoes) hatırlarsınız, film endüstrisindeki en değerli
parçalardan biriymiş. Hikayenin orjinalinde ayakkabılar gümüş rengiymiş
aslında, ama filmi çekilirken teknolojiden yararlanıp rengi iyice
belirginleştirmek için kırmızı renk seçilmiş, öyle de kalmış. Ayakkabıdan kaç
kopya yapıldığı bilinmiyor ama bir tanesi şu an Lady Gaga’daymış (!), bir
tanesi müzeden çalınmış, bi tanesi tozlu bir depoda bulunmuş, efendime
söyleyeyim bir çiftini de Leonardo di Caprio Steven Spielberg’le ortaklaşa
almış, baya matrak ha! Ortak danaya girmek gibi :) Akademi’nin müzesine
vereceklermiş meğer. Ne ayakkabıymış arkadaş!
Oyuna geri dönecek olursak, baya arkalarda oturduğumuz
halde Dorothy’nin bu müthiş ayakkabılarının parlaklığı te oradan gözümüzü aldı.
Emerald City’deki yeşilli kostümler, Munchkinler, Dorothy’nin elbisesinin bir
anda sahnede maviden yeşile dönüvermesi, ilk başta gelen hortum, evi alıp
uçurması, sahneye yansıtılan görsellerle de desteklenerek insanı baya içine
çeken gerçekçi ve kaliteli bir oyundu. Sahne zaten başlı başına güzeldi
(Capitol Theater).
Toto’nun sahnede ordan oraya koşturan gerçek bir köpek
olduğundan bahsetmiyorum bile, tabi ki en çok alkışı o aldı:) Böyle akıllı
köpek görmedim! İyi cadının mor parlak elbisesinin tüm sahneyi kaplayan
peleriniyle bir inişi var ki, sırf o inişi görmeye bile o oyuna gidilir. O
kadar diyim. Müzikler zaten muhteşemdi, ‘We’re off to see the wizard’ da kalkıp
sahneye atlayıp kollarına girip hoplaya hoplaya gidesimiz geldi... Aşağıya
şarkının linkini koyuyorum unutanlar için.
Kısacası oyun yaşadığınız yere geliyorsa gidin derim,
çocuk için falan değil kendiniz için! Bu arada küçük çocuklara da çok uygun
değil ha, cadı madı baya korkutucu, ağlayanlar olmadı değil :)
Yorumlar