İlk okul performansı
Ve
bir ilk okul döneminin daha sonuna geldik (3ü bitti 1i kaldı). Tatilde Sinekli
Bakkal’ı okuyup özetini çıkarın yerine müzeye gidin, biraz bahçenizde vakit
geçirin, bi arkadaşınızı ziyarete gidin, ne yaparsanız yapın ama eğlenin ve
güvende olun temennisi edildi. (Yıllar geçti ama o Sinekli Bakkal özetinin
acısı hala aklımda, hayır güzel de kitaptı lafım yok ama yani, tatilde…)
Sene
başında söylenmişti, her sene okulumuz öğrencileri bir performans (tiyatro)
sergileyecekler. Ben de çok üzerinde durmadım, biz de yapmıştık çeşit çeşit müsamereler
Okuma Bayramında.
Ancak
bu iş başka. Boyutu giderek büyüdü. Vakit geçtikçe Mavi evde bir takım danslar
yapıp şarkılar söylemeye başladı. Pratiklerin sıklığı arttı. Her hafta okuldan
haber gelmeye başladı, biletler satışa çıktı, çıkacak diye. Evet evet
çocuğumuzu internetten para verip satın aldığımız biletlerle bildiğiniz
profesyonel bir tiyatro sahnesinde izledik. ‘Rehersal’ için bir gün mekana
otobüs kaldırıldı, hep beraber oraya gittiler, yerinde prova yaptılar. Artık
son iki hafta konuşulan tek konu performanstı. Kostüm için gerekenler listesi
geldi, makyaj için bir takım öneriler verildi, sahne kıyafetlerini tamamlayacak
aksesuarlar eve gönderildi. Sanki çocuğu konservatuvara verdik diye şoklardayız
biz, inanılmaz bir özen ve ehemmiyet.
Okuldaki
400 çocuğun 400ünün de sahne aldığı, rengarenk çeşit çeşit kostümün giyildiği inanılmaz
kaliteli müzikal tarzı bir performans izledik. Küçük sınıfların genelde toplu
halde dans ettiği, büyük sınıflarınsa her birinin en az bir satırlık repliğinin
olduğu iki buçuk saatlik bir oyun: Pirates of the Curry Bean!
Ve
en sonunda da öğretmenlerin kahkahalara boğduracak kadar abuk sabuk perde
arkası görüntüleri yansıtıldı. Öğretmenlerinin komik komik karakterlere
girmelerine, okul müdiresinin taklalar atmasına tanık olan öğrenciler de inanılmaz
güldü. Gencinden yaşlısına hepsi de asık suratlı, ciddi, bürokratik tipler
olmanın aksine, olabildiğince şaklaban ve eğlenmeyi seven imajlarıyla tüm çocuklara,
velilere kendilerini ve okulu sevdirmeyi başardılar.
Bir dönem de
böyle bitti, hadi bakalım, şimdi 2 hafta çocuğu neyle eğleyecez onu düşün!
Yorumlar