Ankaramın Güzide Bir Köşesi - 2002
Ankara’dan, biricik Ankara’mdan, kendi şehrimden bir parça, bir köşe bulup sunacağım sizlere. Düşünüyorum. Çocukluğum geliyor gözlerimin önüne. Çocukluğumun Ankarası. Çocukluğumun sokakları, çocukluğumun Bahçelisi. - Yan evin kıpkırmızı laleler dolu tarla büyüklüğündeki bahçesi - Okul dönüşü kestirmeden gideceğiz derken, bilakis yolu daha da uzatmamıza neden olan bahçe duvarları, çitleri, gizli geçitleri - İp atlamak için üçüncü kişiyi bulamadığımızda lastiği geçirdiğimiz bahçe parmaklıkları - Sokak aralarında yanlara iki koca taş koyarak yapılan futbol kaleleri Çocukken en sevdiğim şey babama, anneme ya da dedeme kendi çocukluklarını anlattırmaktı. Bana anlattıkları şeyler öylesine masalsı, büyülü ve hoş gelirdi ki. Dayımın Hendek’te ağaç üstüne kurduğu kulübeyi, babamın Antalya Lisesi’ndeyken okulun hemen önünden akan sabahları yüzünü yıkadığı dereyi, dedem ve abisinin annelerinden dayak yeme pahasına evden kaçıp soyunup atladıkları dereyi o kadar iyi hatırlıyorum ki. Sanki kendi anı