Şehir: İzmir Dil: İspanyolca
Dil kurslarını hep sevmişimdir. Koca bir kepçe şehre rastgele dalar ve içinden karışık bir avuç adam alıp çıkarır, oturtur yanyana bir sınıfta. Ortaya çıkan sahne de genellikle şöyledir: 3-4 orta halli zararsız sesi pek çıkmayan öğrenci tayfası, bunlardan bir ikisi adeta dilini yutmuşçasına öğrenmeye geldiği yabancı dili konuşamadığı gibi kendi dilini konuşurken de sesi pek çıkmaz, 3-4 orta halli iş güç sahibi dansa -izellikle salsa ya da tangoya- merak salmış yaşları 40 ila 50 arasında değişen beyler, bunlardan biri mutlaka göbekli olur ve gevrek gevrek sırıtır, bir diğeri -daha genç olanı- sınıftaki öğrenci kızlara yazılır, 1-2 de güzel olduğu için kendinden emin burnu havada fondötenli genç kız, bunlardan mutlaka birisinin sesi öğrencilerin aksine çok çıkar "past tenseleri işlediniz mi, hayır ben biliyorum da" der. Bana yine yer yok! Bembeyaz inci dişli, sürekli 32 diş gülümseme halinde olan, latin kalçalı Panamalı hocamız ara vermeye karar veriyor. Sıkıcı bir 10 dakika. G