daha çok beklersiniz
mesai sonrası, eve dönüş yolunda "gelmeyen belediye otobüsleri" maratonuna katılmış, koşturuyorum.
alsancak'tan eve dönüşün iki yolu var. ya otuz kırk dakika bekleyecek ve yaklaşık kırk elli dakika süren "işkence" bir otobüs yolculuğu yapacağım elli kuruşa üzerinde olimpiyatlardan bir görünütü olan kentkartımla ya da oniki dakikada kapımdayım onsekiz yetele'ye taksiyle.
bu "güzel" izmir'de "gelmeyen belediye otobüsleri" dışında bir ulaşım yok çünkü üçkuyular taraflarına. ne vapur, ne dolmuş, ne özel otobüs, ne çift katlılar ne de metro...
güzide şehir izmir halkının çoğu bilir, alsancak-üçkuyular hattının vazgeçilmez otobüsüdür 169. gelin görün ki, bunca talebe rağmen sabah öğle akşam balık istifidir 169.
özellikle de yaz aylarında, izmir halkım sıkışıklıktan terlerinin birbirine karışmasının verdiği samimiyetle elele, gözgöze, dizdize toplu bir cinnete girer 169'larda.
varsa yoksa gürültü kirliliği eski püskü belediye otobüsleri sözümona "avrupai" büyük kent izmir'de.
sevgili belediyem ne akla hizmetle şehirdeki "zaten hali hazırda işlevini yerine getiren" otobüs duraklarını söküp de yerine "tıpkısının benzeri" "yeni" otobüs durakları takdırdı, anlayamıyorum.
inceden bir mesaj mı var acaba?
"daha çok beklersiniz" yeni otobüsleri ya da metronun tamamlanmasını mı demek istiyorlar.
duraklardaki gözle görünür tek fark oturma birimlerinin metal yerine ahşap yapılması. diyorum ya, inceden mesaj var. "daha çok" bekleyeceğimiz için kıçımızı soğuk metale değil de ahşaba yasalayacağız. izmir halkı adına teşekkürü borç bilirim sevgili belediyeme.
artık kıçımız donmadan bol bol bekleriz "güzel" izmir'imin "gelmeyen belediye otobüslerini".
alsancak'tan eve dönüşün iki yolu var. ya otuz kırk dakika bekleyecek ve yaklaşık kırk elli dakika süren "işkence" bir otobüs yolculuğu yapacağım elli kuruşa üzerinde olimpiyatlardan bir görünütü olan kentkartımla ya da oniki dakikada kapımdayım onsekiz yetele'ye taksiyle.
bu "güzel" izmir'de "gelmeyen belediye otobüsleri" dışında bir ulaşım yok çünkü üçkuyular taraflarına. ne vapur, ne dolmuş, ne özel otobüs, ne çift katlılar ne de metro...
güzide şehir izmir halkının çoğu bilir, alsancak-üçkuyular hattının vazgeçilmez otobüsüdür 169. gelin görün ki, bunca talebe rağmen sabah öğle akşam balık istifidir 169.
özellikle de yaz aylarında, izmir halkım sıkışıklıktan terlerinin birbirine karışmasının verdiği samimiyetle elele, gözgöze, dizdize toplu bir cinnete girer 169'larda.
varsa yoksa gürültü kirliliği eski püskü belediye otobüsleri sözümona "avrupai" büyük kent izmir'de.
sevgili belediyem ne akla hizmetle şehirdeki "zaten hali hazırda işlevini yerine getiren" otobüs duraklarını söküp de yerine "tıpkısının benzeri" "yeni" otobüs durakları takdırdı, anlayamıyorum.
inceden bir mesaj mı var acaba?
"daha çok beklersiniz" yeni otobüsleri ya da metronun tamamlanmasını mı demek istiyorlar.
duraklardaki gözle görünür tek fark oturma birimlerinin metal yerine ahşap yapılması. diyorum ya, inceden mesaj var. "daha çok" bekleyeceğimiz için kıçımızı soğuk metale değil de ahşaba yasalayacağız. izmir halkı adına teşekkürü borç bilirim sevgili belediyeme.
artık kıçımız donmadan bol bol bekleriz "güzel" izmir'imin "gelmeyen belediye otobüslerini".
Yorumlar